Güzel kaleci Martin Bulka, Benfica'nın Portekizli orta saha oyuncusu Angel Di Maria ile Manchester United arasındaki gergin ilişkiye ışık tutarak, Arjantinli futbolcunun İngiliz kulübüne karşı derin bir kırgınlık beslediğini ortaya koydu. Daha önce Paris Saint-Germain'de (PSG) Di Maria ile birlikte oynayan Bulka, yakın zamanda yapılan bir röportajda Di Maria'nın duygularına dair içgörülerini paylaştı.
Bulka'ya göre Di Maria'nın Manchester United'da geçirdiği süre, oyuncu üzerinde kalıcı bir olumsuz izlenim bıraktı. 2014/2015 sezonunda yüksek beklentilerle United'a katılan Arjantinli kanat oyuncusu, o zamanki teknik direktör Louis van Gaal ile anlaşmazlığa düştü. İlişki, Di Maria'nın sadece bir sezon sonra kulüpten ayrılmaya istekli olduğu noktaya kadar kötüleşti. Ayrılma arzusu, Van Gaal ile yaşadığı ve kulüpteki görev süresini dayanılmaz hale getiren bir anlaşmazlıktan kaynaklandı.
Bulka'nın yorumları, Di Maria'nın Old Trafford'da geçirdiği süre boyunca yaşadığı hoşnutsuzluğun derinliğini ortaya koyuyor. Di Maria'nın "Manchester United'dan nefret ettiğini" ve kulüpte geçirdiği zamana dair iyi anıları olmadığını belirtti. Bu duygu o kadar güçlüydü ki, Manchester United maçlarını televizyonda izlemek bile onu rahatsız ediyordu. Bulka, Di Maria'nın United maçı gösterilmesi durumunda kanalı değiştirmek isteyeceği örnekleri anlattı ve bu deneyimin onun kulübe bakış açısını ne kadar etkilediğini vurguladı.
Di Maria'nın Manchester United'daki kısa süresi, hızla boşa çıkan umut verici bir başlangıçla damgasını vurdu. O dönemde kulüp tarihindeki en pahalı transferlerden biri olmasına rağmen sahadaki performansları tutarsızdı ve Van Gaal ile olan ilişkisi onun sakinleşme yeteneğini daha da zorladı. Sonunda Di Maria, daha fazla başarı ve istikrar bulduğu Paris Saint-Germain'e gitmek üzere Manchester United'dan ayrıldı.
ana nokta:
Di Maria'nın hikayesi, özellikle çatışmalar ortaya çıktığında üst düzey oyuncuların bile yeni ortamlara uyum sağlamasının ne kadar zor olduğunu hatırlatıyor. Manchester United'daki deneyimi, diğer kulüplerdeki başarılı dönemleriyle tam bir tezat oluşturuyor ve kişisel ve profesyonel ilişkilerin bir oyuncunun kariyeri üzerindeki etkisinin altını çiziyor.
